KONAĞIN TARİHÇESİ
KAFKASYA'DAN GÖÇ VE YERLEŞME :
Yakup ağa, Kafkasya'nın Karadeniz sahilindeki Tuapse liman şehrine bağlı bir kasabadaki çiftlikte yaşamakta iken, 1864 yılında Rusların Müslüman Çerkeşleri yurtdışında iskana mecbur etme programı gereği, sahibi olduğu menkul ve gayri menkulleri nakte çevirerek eşi Yektadil Hanım ile birlikte Gerze'ye gelen ve ilk olarak Acısu Köyü'ne yerleşen Zekeriya Efendi'nin büyük oğludur.
Hacı Zekeriya Efendi'ye Acısu Köyü'nde yer verilmiş ve bir miktar da orman tahsis edilmiştir. İlk uğraşıları; yerleşmek için gereken bina-ahır yapımı gibi ihtiyaçlar ile birlikte tarlalar açma işlerinden sonra büyükbaş hayvan yetiştiriciliği, satışı ve köyde kasaplık ilk işleri olmuştur. Hacı Zekeriya Efendi'nin üç evliliğinden Yakup, Nahide, Ömer, Osman ve Nesime isimli 5 evladı olmuştur.
Kafkasya'da nakte çevirdikleri ile Gerze kasaba içinde arsa ve Saraçoğlu Köyü ile sahilde Dereyeri olarak tabir edilen tarlayı alarak buraya kereste ambarı, yazıhane binası yapmıştır. Ayrıca Dereyeri mevkiine yelkenli gemilerin yanaşıp, tomruk ve ceviz kütüğü yükleyebileceği basit bir iskele yaptırmıştır. Bundan sonraki işi, Samsun'a tomruk, kerestelik ağaç göndermek olmuş ve bu arada da Gerze'de bütün ailesinin oturacağı konağı inşaa ettirmiştir. Tarih 1911 (Hicri 1327)
Bu arada Hacı Zekeriya Efendi oğlu Yakup Ağa'yı aynı şekilde Kafkasya'dan Sinop'a gelen Hacı Ömer Efendi'nin kızı Naciye Hanım ile evlendirmiştir. Bu evlilik her iki hacının dünür olması sebebiyle ortaklık yaparak işleri büyütme yoluna gitmesine vesile olmuştur. Büyük oğul Hasan Kılıç Samsun'da kereste mağazası açarak ticarete başlamıştır.
1929 yılında Amerika'da meydana gelen büyük kriz (kara cuma) Türkiye'de de büyük ekonomik çalkantılar yaratmış ve büyük iflaslar meydana gelmiştir. Sermayesinden iki misli alacağı olan ve tahsil edemeyen bütün tüccarlar özellikle keresteciler iflas etmişlerdir.
Hacı Zekeriya Efendi 1913 yılında, Yakup Ağa 1928 yılında vefat etmişlerdir.
Hacı Zekeriya Efendi, Ketekaç Oğulları ile anılmaktadır. Aile, Soyadı Kanunu'nu takiben kelime anlamına gelen en uygun olarak Kılıç soyadını almıştır.
KONAĞIN İNŞAATI:
Şimdiki binanın bulunduğu yerde evvelce yapılmış iki katlı bir ev ve arkasına açık bir at ahırı varmış. Konak yapımına karar verilince, Romanya'dan fırınlanmış kafi kereste, Rusya'dan kalfalar ve tavan ve duvar resimleri için ressamlar getirilmiş ve konak 1911 yılında inşa edilmiştir.
Binanın zemin katında; 4 dükkan, büyük mutfak, çamaşırhane ve iki fırın yer alacak şekilde inşa edilmiştir. Üst katlarda toplam 12 oda 6 salon, 6 tuvalet, 6 küçük banyo mevcuttur. Odaların 3 tanesinde ayrıca bacalı ocak vardır.
Binanın son katındaki balkonlu taraftaki dairede Hacı Zekeriya Efendi'nin, batıya bakan diğer dairede de Yakup Kılıç'ın kaldığı ve iki daire arasında büyük bir kapalı kapı ile yine alt katlarla arasındaki merdivenler başında iki büyük kapı vardır. Yani 2 adet süit daire (iki ayrı ev) havası verilmiştir.
Konağın üst katlarındaki tavanlardaki yağlı boya resimler Rusya'dan getirilen ressam tarafından yapılmıştır.
|